Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kısmı’nden Op. Dr. Cihan Albayrak, gündüz uyku hali, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, asabiyet ve baş ağrıları benzer biçimde belirtilerin obstrüktif uyku apne sendromunun habercisi olabileceğini, dikkatsizlik edilmesi halinde değişik sorunlara sebep olabileceğini bildirdi.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi’nden meydana getirilen açıklamada görüşlerine yer verilen Albayrak, uyku apne sendromuna ilişkin data verdi.
Albayrak, uyku bozukluğunun yorgunluğa yol açan uyku yoksunluğundan, ölümcül akciğer ve kardiyovasküler komplikasyonlara yol açan obstrüktif uyku apne sendromuna (OSAS) kadar uzanan geniş bir hastalık bulunduğunu belirtti.
Horlamanın erkeklerde bayanlara oranla daha sık görüldüğünü ve eşlerin şikayetleriyle ortaya çıktığını aktaran Albayrak, sendromun üst solunum yollarının tıkanması ve hava akımının azalmasına bağlı olarak kendini gösteren bir hastalık bulunduğunu altını çizdi.
Albayrak, ‘Gündüz uyku hali, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, asabiyet ve baş ağrıları benzer biçimde emareler obstrüktif uyku apne sendromunun habercisi olabilir. İhmal edilirse anksiyete bozukluğu, depresyon, bilişsel kabiliyetlerde azalma, cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açabilir. Kilo alımı, buna bağlı metabolizma değişikliklerine ve gastro-özefageal reflüye niçin olur. Süreç daha da ilerlerse hipertansiyon, pulmoner hipertansiyon, kardiyak aritmiler, iskemik kalp hastalıkları ve inme benzer biçimde problemlerle karşılaşılabilir.’ ifadelerini kullandı.
– ‘Kilo verin, yatış pozisyonunuzu değiştirin’
Horlama ve uyku apne sendromunun günümüzde oldukca yaygın olduğuna işaret eden Op. Dr. Albayrak, hastalığın tanısında KBB ve ilgili öteki branş hekimlerinin değerlendirmesi icap ettiğini ve lüzumlu hallerde görüntüleme ve uyku testi (polisomnografi) yapılması önerildiğini bildirdi.
Op. Dr. Albayrak, ‘Kilo vermek, günlük aktivitelerin artırılması, alkol ve sedatif kullanımının azaltılması ve yatış pozisyonunun ayarlanması benzer biçimde genel önlemler ile tedaviye başlanmalı. Sonrasında hastalık şiddetine uygun olarak medikal tedaviler, intraoral-nazal apereyler, CPAP aleti ve cerrahi yöntemler tedaviye eklenebilir.’ ifadelerini kullandı.
