Ergün Atalay, Konfederasyon Genel Merkezi’nde yönetim kurulu üyeleriyle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Türkiye Kamu-Sen, DİSK, KESK ve Işgören-Sen ile 20 Nisan Çarşamba günü toplantı yaptıklarını belirten Atalay, görüşmede 1 Mayıs ve emek verme hayatıyla ilgili sorunları görüştüklerini söylemiş oldu.
1 Mayıs’ın, işçinin sorunlarını anlatma platformu bulunduğunu dile getiren Atalay, salgın dolayısıyla 2 senedir dar çerçevede meydana getirilen 1 Mayıs etkinliklerinin, bu yıl 30 ilde sendikalarca ortaklaşa, öteki illerde ise her sendikanın kendisi tarafınca gerçekleştireceğini bildirdi.
Atalay, Türk-İş yönetimi olarak 1 Mayıs’ta Bölme Cumhuriyet Anıtına çelenk bırakacaklarını, öteki illerde 1 Mayıs’ı sendikalarla ortaklaşa kutlayacaklarını belirterek gelecek yıl tüm sendikaların bir ilde ortaklaşa 1 Mayıs kutlaması yapmayla ilgili kanaati bulunduğunu açıkladı.
– “Türk’İş’in 1 Mayıs teması, yaşam pahalılığı ve örgütlenme”
Türk-İş olarak her yıl 1 Mayıs’a giderken bir tema seçtiklerini anımsatan Atalay, “Türk-İş’in 2022 ana teması, yaşam pahalılığı ve örgütlenme. Bu tarz şeyleri 81 ilde yıl sonuna kadar toplumun önüne getireceğiz.” diye konuştu.
Değişik iş kollarındaki işçilerin örgütlenme oranlarını aktaran Atalay, örgütlenmenin emek verme hayatındaki önemine değindi.
İş yerlerinin yer aldıkları iş kollarının, ilgili sistem kilitlenerek değiştirilmesiyle ilgili problemler bulunduğunu belirten Atalay, “Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı biliyor. İki gündür araştırıyorlar fakat hala sistem niye kilitlendi bilmiyorlar.” ifadesini kullandı.
Atalay, örgütlenme meselesi çözülmeden emek verme hayatındaki öteki sorunları çözme ihtimalinin sıfır olduğuna işaret ederek motosikletli kuryelerin ve atık kağıt toplayıcıların sorunlarının ilgili taraflarca görmezden gelindiğini dile getirdi.
Besin fiyatlarındaki artışa değinen ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Et ve Süt Kurumuna gittiğini hatırlatan Atalay, “Bir günde marketlere, işverenin, hükûmetin önüne birlikte gidelim. Diyelim ki bu insanoğlu örgütleniyor diye işten atılıyor. Mesele ne Kemal Bey’in ne Ali Bey’in ne Veli Bey’in, problem hepimizin.” ifadesini kullandı.
– “Senenin ortası geçmeden bu meselelere çözüm bulmak lazım”
Vatandaşlar içinde bölünmüşlük bulunduğunu ifade eden Atalay, “3 senedir seçim konuşuyoruz. Seçimin bedelini hep birlikte ödüyoruz. Dört gözle umuyorum; seçim olsun, bu ülke için kim faydalıysa bir an evvel gelsin de şu sorunlarımıza bir deva bulalım.” dedi.
Atalay, asgari tutara, emekli ve çalışan maaşlarına meydana getirilen zamların bir hususi durumunun kalmadığını söylemiş oldu ve “Bu meseleleri senenin ortası geçmeden masaya yatırıp konuşmak lazım ve bunlara çözüm bulmak lazım. Bu meselelere kim çözüm bulacak? Sendikalar, sivil cemiyet örgütleri, iktidarı ve muhalefetiyle hep birlikte çözüm bulacağız.” şeklinde konuştu.
– “Asgari ücretlinin de emeklinin de düzgüsel sözleşmelinin de almış olduğu ücretler eridi”
Atalay, hemen sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Asgari ücretin yıl ortası geçmeden yeniden değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin ifadeleri sorulan Atalay şunları kaydetti:
“Bu asgari ücret ne vakit gündeme geldi? Asgari ücretli 1 Şubat’ta zam aldı. Aradan 1,5 ay geçtikten sonrasında bu mevzu konuşuluyor. Bakana soruyorum, ‘Haberim yok.’ diyor. Ben kime soracağım başka? Mevzuyu gündeme getirene soruyorum ‘Sen nereden söyledin bunu?’ diye ‘Ya olabilir diyor’. Konuşmanın hiçbir anlamı yok. Asgari ücretlinin de emeklinin de düzgüsel sözleşmelinin de almış olduğu zam eridi. Bunu beklemenin bir anlamı yok. Enflasyon açıklanıyor, bu açıklanan enflasyon asgari ücretliye de emekliye de çalışana da uygulansın, derhal yapılsın. Bu, ülkeyi yönetenlerin elinde.”
Emeklilerin, asgari ücretli kadar mağdur bulunduğunu belirten Atalay, “Ben bu bayramda emekliye bayram ikramiyesinde bir şey bekliyordum fakat olmadı. Dün Bakan Bey’e de söyledim. Emekliye de asgari tutara de bilhassa senenin ortasında iyi bir ücret verilmesi lazım.” dedi.
– Bakan Alim’in açıklamaları
Atalay, her gün TBMM’ye çeşitli alanlarla ilgili poşet kanun teklifi geldiğini belirterek bir kere de sendikalarla ilgili bir teklifin gelmesi temennisinde bulunmuş oldu.
Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim’in “Enflasyon sürecinin tahribatlarına karşı önümüzdeki temmuz ayında tekrardan işçilerimizi, kamu çalışanları, memurları ve emeklilerimizi koruyacak düzenlemeleri yapacağımızın haberini vermek isterim.” ifadesinin sorulması üstüne Atalay, “Isparta dönüşünde gece 02.00’ye kadar biz beraberdik. Bununla ilgili haziran ayında, temmuz ayında ne olacaksa söylesin de göreyim. Bizlere bir şey açıklamadı. Enflasyon onların da elinde bizim de elimizde. Senenin ortasında emekliyle, dar ve durağan(durgun) gelirliyle, asgari ücretliyle ilgili olumlu bir şey demek durumundalar.”
Atalay, konuşmasında sarf etmiş olduğu seçimle ilgili ifadelerin erken seçim çağrısı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
“Asla öyleki bir şey demiyorum. Ne erken seçimi? ‘Zamanında yapacağız.’ diyorlar aslına bakarsan. Zamanında yapılsın, millet kime istiyorsa ona oyunu versin, sandıktan çıkana hep birlikte haiz çıkalım, onlara da diyelim ki ‘Sandıktan çıktınız, haydi bu tarz şeyleri şu kadar günde yerine getirin’. Bu ülkeyi kim daha güzel yönetim edebilecekse onlar gelsin. Fakat her insanın Türkiye’den yana olmak mecburiyeti var.”
