2022-04-23T13:55:31+03:00
Ana Sayfa Dünya 23 Nisan 2022 390 Görüntüleme

Macron mu Le Pen mi? Fransa’da Müslümanlar için veba ve kolera arasında seçim

Lyon Katolik Üniversitesi Öğretim Üyesi Samir Amghar ve Fransa Hakkaniyet ve Özgürlük Komitesi (CJL) Başkanı Yasser Louati, ülkede 24 Nisan Pazar günü düzenlenecek cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunmuş oldu.

Amghar, “Seçimin ilk tur neticeleri göz önüne alındığında Fransız halkının sağcı ve tutucu bulunduğunu tespit ediyoruz.” dedi.

Fransız siyasetinin son yıllarda merkezden sağa doğru kaydığını ifade eden Amghar, seçimin ikinci turunda Macron ve Le Pen’in yarışacak olmasının beklenen bir şey bulunduğunu, Le Pen’in oylarının 2017’dekine kıyasla arttığını belirtti.

Amghar, “Fransa, ekonomik ve diplomatik açıdan hakkaten düşüşte olan bir ülke. Fransa, ekonomik sorunları olmayan bir güç sadece kendini dünyada konumlandıramıyor, küreselleşmeyi yönetemiyor ve küreselleşmenin niçin olduğu sorunlara çözüm bulamıyor.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

“Fransa’daki Müslümanlar seçimleri büyük endişeyle izliyor şundan dolayı korkuyorlar. Le Pen’in alacağı oylardan ve (aşırı sağcı Eric) Zemmour’un söylemlerinden korkuyorlardı.” diyen Amghar, Fransa’daki Müslümanların çoğunun, eşitliğe dayalı bir cemiyet istediğine yönelik söylemleri ve Müslümanlara karşı pozitif yönde tutumu sebebiyle seçimin ilk turunda aşırı solcu Jean-Luc Melenchon’a oy verdiğini belirtti.

Amghar, adayların içinde en fazlaca Müslümanları korumak için çaba sarfeden siyasetçinin Melenchon’un olduğuna dikkati çekti.

“Müslümanlar endişeli şundan dolayı Macron ve Le Pen içinde seçim meydana getirecek”
Seçimin ikinci turuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Amghar, şunları söylemiş oldu:

“Müslümanlar endişeli şundan dolayı Macron ve Le Pen içinde seçim meydana getirecek. Le Pen, Müslümanlara karşı sert siyaset yürütecek ve sert söylemleri olacak. Hem de Macron’un 2017’de iktidara geldiğinden bu yana Müslümanlara karşı sorunlu siyaset yürüttüğünü biliyoruz. (Müslüman kuruluşlar) Fransa İslamofobi ile Savaşım Kolektifi (CCIF) ve Barakacity ile birçok müessese, cami kapatıldı. Oldukca sayıda Müslüman kuruluşun yöneticileri hakkında soruşturma açıldı. Dolayısıyla Macron ve Le Pen’in Müslümanlara karşı yürüttüğü siyaset sorunlu. Müslümanların toplumdaki yeri ve Fransa’nın Müslümanları entegre etmesi mevzusundaki yaklaşımı düşündürüyor.”

“Ayrılıkçı” yasasını çıkaran Macron’un, ibadeti ile terörizmi karıştırdığını ifade eden Amghar, “Birçok Müslüman önder, Macron’un yada Marine Le Pen’in cumhurbaşkanı seçilmesinin Müslümanlar için bir şey fark ettirmediğini düşünüyor. Bu yüzden bu Müslüman liderler, oy kullanmama çağrısı yapıyor.” dedi.

Amghar, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın siyasal bağlamda değerlendirilmesi icap ettiğini, birçok yabancı uzmanın Macron’un bir tür “otoriterliğe” sürüklendiğini gözlemlediğini aktardı.

“Macron demokrasinin bazı kurallarına uyduğunda otoriterliğe sapabileceğini düşünüyor”
İnsan hakları açısında Fransa’nın dünya sıralamasında gerilediğini ifade eden Amghar, “Macron, iktidarı elinde bulundurduğunda ve demokrasinin bazı kurallarını uygulayınca otoriter olabileceğini düşünüyor. İslamofobi ve Müslümanlara karşı ayrımcılık bu bağlamda söz mevzusu oluyor. (Macron yada Le Pen seçilse) Pek bir şey değişmeyeceğini düşünüyorum. (Müslümanlara karşı) Gene ayrımcılık yapılacaktır. İslamofobi artmayacak sadece istikrar haline gelecek. Müslümanlar gittikçe dinlerini barışçıl şekilde yaşama mevzusunda daha da zorluk çekecek.” diye konuştu.

Amghar, bu durum karşısında 3 senaryonun mümkün bulunduğunu belirterek bunlardan ilkinin Müslümanların daha çok entegre olmaya çalışacağı, ikincisinin Müslümanların Fransız bulunduğunu kabul ederek dinlerini yaşamaya devam edeceği, üçüncüsünün Müslümanların Fransa’yı terk ederek Müslümanlara karşı daha saygılı bir ülkeye yerleşeceği değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

“Veba ve kolera içinde seçim yapmak zorunda kalıyoruz”
Fransa Hakkaniyet ve Özgürlük Komitesi (CJL) Başkanı Louati de “Macron son 5 yılda, aşağı yukarı Le Pen’in (siyasal) ajandasını uyguladı. Bilhassa kimlik, göç ve güvenlik kisvesi altında otoriterlik mevzularında.” diye konuştu.

İkinci tura kalan Macron ve Le Pen’e atfen, “Kendimizi veba ve kolera içinde seçim yapmak zorunda buluyoruz.” diyen Louati, Le Pen’in ve Macron’un seçim programında Müslümanlarla ilgili vaatlerinin benzer bulunduğunu belirtti.

Louati, Macron’nun, Müslüman derneklerin feshedilmesine müsaade eden “ayrılıkçı” yasayı çıkarttığını, “ayrılıkçılık” suçlamasıyla camileri kapattığını ve bir öğretmenin Hz. Muhammed’e hakaret içerikli karikatürleri derste öğrencilerine göstermesinin arkasından öldürülmesi üstüne ülkede Müslümanlara yönelik baskı oluşturulduğunu söylemiş oldu.

Le Pen’in cumhurbaşkanı olması durumunu “Vichy Fransası’nın” yeniden iktidara gelmesine benzeten Louati, “Eğer Le Pen seçilirse bu, (Macron’un) ona son 5 yılda ve iki tur arasındaki davranışıyla yardım etmesiyle olacak.” diye konuştu.

Louati, Fransa’da 2002’den bu yana cumhurbaşkanı koltuğuna oturan adların tamamının Müslümanların aleyhine politikalar yürüttüğüne işaret ederek ülkede, Müslümanların en temel hakları olan din, ifade, dernekleşme şeklinde özgürlüklere ilişkin beklentilerini karşılayabilecek hiçbir siyasal oluşumun bulunmadığını altını çizdi.

Müslümanların mağduriyetlerini dile getiren adayların ise kamuoyu tarafınca itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına dikkati çeken Louati, “Bu kişiler ‘İslamcılarla bağları var’ şeklinde suçlanıyor.” dedi.

“Fransa, vatandaşları içinde fark yapmamalı”
“Fransa vatandaşları içinde ten rengine, kökenine yada dinine nazaran fark yapmamalıdır.” diyen Louati, Fransa’nın armasındaki “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sözünün tutulmadığını altını çizdi.

Louati, “Fransa, kelimenin tam anlamıyla İslamofobi’yle şekillenen bir ülke haline geldi.” diyerek siyasilerin pek fazlaca mevzuda anlaşamamasına karşın söz mevzusu İslam karşıtlığı olunca aynı fikir olduklarını belirtti.

Seçimin ilk tur neticeleri Müslümanlar için “büyük bir hayal kırıklığı”
Ülkedeki Müslümanlar için cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur sonuçlarının “büyük bir hayal kırıklığı” bulunduğunu, bir çok Müslümanın Melenchon’a oy verdiğini ifade eden Louati, ikinci tura Macron ile Le Pen’in kalmış olmasının Müslümanları içinden çıkılması zor bir durumla karşı karşıya getirdiğini söylemiş oldu.

Louati, son duruma nazaran Müslümanların, “minimum fena adaya” oy vermeyeceği düşüncesini paylaşarak “Şundan dolayı Macron, Müslümanlarla ilgili mevzularda François Hollande’dan fazlaca daha fena şeyler yapmış oldu.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Seçimde hangi aday cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin, Müslüman cemiyet için Fransa’da durumun pek parlak olmayacağı kanaatinde bulunduğunu ifade eden Louati, Macron’nun yeniden seçilmesi durumunda, Müslümanlara yönelik yürütmüş olduğu baskı politikasının ve İslam karşıtı siyasetçilere hükümette yer vermesinin işe yaradığı fikrine kapılacağına söylemiş oldu.

Louati, Macron’un devamlı Müslümanlar hakkında konuşarak ülkenin gerçek sorunlarını üstünü örttüğü ve kendisine gelen eleştirileri susturduğu görüşünü paylaşarak Le Pen’in seçimi kazanması durumunda ise toplumun daha şiddetli bir halde kutuplaşacağını belirtti.

Mevcut durumda Fransa’nın “otoriter” bir rejime geçtiğini, “bir insan hakları cenneti” şeklinde gösterilmemesi icap ettiğini belirten Louati, halihazırda Le Pen’in talibi olduğu Ulusal Birlik (RN) partisinin iktidara geldiği kentlerde, ilk atılan adımın Müslümanlara hücum etmek bulunduğunu beyan etti.

Bunun camileri ve helal etlerin pişirildiği restoranları kapatmak şeklinde vuku bulduğuna dikkati çeken Louati, “(Şimdi) Bunu, bir ülke düzeyinde hayal edin.” diye konuştu.

Louati, “Fransa’da olup bitene bakılsa, Avrupa’da neler olacağı hakkında bir düşünce sahibi olunabilir.” diyerek, Fransa’nın öteki ülkeler için “İslamofobinin laboratuvarı” olduğu değerlendirmesini yapmış oldu.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.